24 Ağustos 2025 olayıdır.
Abim lambası geçen koridorumuza Pazar günü geldiğinde evde hazır bulunan sarı bir lambayı (bkz: ampül) taktı. Avize kombinasyonuyla görüntüsü çok hoşuma gittiği için resmini çektim.
Ancak bu nostaljik kare bana bazı anılarımı hatırlattı.
Şöyle anlatayım.
...
Sarı lamba, 90'ların tipik bir kalabalık kent ailesi olarak serpilen bizim için biraz buruk bir durumdu. Babamın da elektrikçi olmasından güç bularak "sarı lamba"yı bir eziklik emaresi olarak değerlendirir, kısacası hiç sevmezdik. Bir de ailece hepimiz maarif nezaretinden farklı kademelere tâbi olduğumuz için (sarı lambada ders çalışmak zor olurdu.) sarı lambadan hiç hazzetmezdik.
Arada floresanlardan biri geçecek olursa emaneten 2-3 günlüğüne sarı lambayı takar, sonra yeni floresan aldığımızda hemen onunla değişirdik.
Dedemgilin evinin oturma odasında (önceden salonda oturulmazdı. "Gelin salona geçelim." desen sana bön bön bakarlardı. Salonu koridor anlamında kullanırdık zira.) sarı lamba takılı olurdu hep. Masimceiz nenemle dedem de zaten lambaya hiç ihtiyaç duymaz ya çocuklarında kalır ya da evde olduklarında erkenden yatarlardı.
Biz evimize "geçici olarak" sarı lamba taktığımızda hemen dedemgilin evi esprisi dolanırdı kardeşler arasında.
"Eiiyy aynı dedimgilin evi gibi oldu."
"Dedemgile hoş geldik."
"Dede nene ver elini öpeyim." derdik.
...
Konumuzla alakalı değil de hakikaten ne güzel günlerdi o günler be. 6 kardeş bir araya geldiğimizde çok eğlenir, şakalaşır, didişir, bağırır, çağırır, yer, içer, gülüşür, birbirimize ders anlatır, yardımlaşırdık. Ders anlatmada "Büyük balık küçük balığı yer." jargonu geçerliydi. Kim daha büyükse bir küçüğe bir şeyler anlatır, öğüt verirdi.
Ben en küçük olduğum için aralarına girmezdim ama ablalarım çok sık kavga ederdi. Beni şimdinin haşmet oyuncağımız var ya, işte o oyuncak gibi görürlerdi. Çok iyi hatırlıyorum, Rukiye benle yatsın diye kavga ederdi ablalarım. Dediklerine göre yatağı hemen ısıtırmışım (bkz: sobalı evin külfetleri). Birbirimize sarılır yatardık. Sarılamıyorsak el ele tutar uyurduk. Ne kadar masumca değil mi? 😊😊
Ama ülke gündemi b.ktan beterdi. Rahmetli babamın yüzü hep asık olurdu. Haberleri dinlerken bizden çık çıkarmazdı. Zaten biraz büyüyünce misafir odasına geçip ders çalışır olduk. Misafir odası dediğim, şimdilerin salon mecrasıdır. 😊😊
...
Harika bir nostaljik yazı oluyor.
Devamını yazacağım inşallah..
.
.
.
.
Resimlerin devamı,
..
..