Cevaplanması Hâlinde Hayatımı Büyük Ölçüde Değiştirecek Düğüm Sorular
Bu başlık altında ara ara kendime sorduğum, hayatımdan ve emeğimden büyük ölçüde çalan, karşılığı ise BEYHÛDE BİR HİÇ olan cevabı girift sorular yer almaktadır.
Gerçek şu ki 35 yaşımın sonlarına geldiğim şu zaman zarfında, birçok şeyi takmama eğilimi göstermeye başladım.
Bu hayatta hiçbir şeyin kendim ve ailem, sevdiklerim, islam ve tevhid inancım, zevklerim, tutkularım (Ki ben bir zevk adamıyım. Beni hayata bağlayam zevklerim, tutkularım olmadan yaşayamam, hayata tutunamam. Tutkularım olmadan, yaşamdan soğurum.) kadar değerli ve önemli olmadığını görüyorum.
Yaşantımı da bu doğrultuda düzenlemek istiyorum.
İşte bu başlık altında bu amaca hizmet eden kendime sorduğum sorular yer almaktadır.
İnşallah sizlerin de işlerinize yarar diyorum.
Allahım Amin. 😏😏
***
(1)
İçerisinde bulunduğun birkaç on yılı doğru anlamak ve yorumlamak o kadar önemli mi sahiden?
Bu yıllarda neler olduğunu bilmeden, anlamadan yaşayamaz mısın? Tıpkı bir cahil gibi. Bırak seni cahil sansınlar. Seni temin ederim, kazandıkların kaybettiklerine değecek.
(2)
Hiç telefona bakmadan 3 - 4 saat duramaz mısın?
Dene bunu. 3 - 4 saat mesajlara dönüş yapılamaması düşüncesinin aslında herkes tarafından kabul edilebilir olduğunu göreceksin.
(3)
Fotoğraf Koleksiyonun Olmadan Yaşayamaz Mısın?
Son günlerde kendime çok fazla bu soruyu soruyorum. Çünkü telefonda girip çok uzunca resimlerle uğraşıyorum. Bundan zevk aldığım doğru, fakat bir sınırlama getirmeliyim.
Resme karşı önlenemez bir tutkum olduğu doğrudur. Ama bu zaafım beni telefona mahkûm kılıyor. En azından sadece boş vaktim olduğunda resimlerle uğraşmayı deneyebilirim.
Bir de ciddi ciddi kitap yazmak istiyorum artık. Sağa sola not aldığım bir sürü kitap kurgusu var aklımda.
Allahım. Sana geliyorum.. 😭😭🤲🤲🤲
..
(4)
Dijital Platformlarda Yedeklediğin Bütün Arşivlerini/Koleksiyonlarını gerçek ortamlarda, kitaplıkta, ajandalarında, çekmecelerinde tutamaz mısın?
Tutarım evet..
Gerçek şu ki telefonla hayatımda giren bütün melanetleri yavaş yavaş soyutluyorum kendimden.
Şunu diyordum,
"İm owning back what life has stolen me from."
Hayatın benden çaldığı her şeyi bir bir geri alıyorum. Geçen sene başladı içimdeki bu devrim aslında. Ama artık yazıya dökebilecek kadar cesur, kararlı hissediyorum kendimi..
Bazen sosyal medyalardan gerçekten tiksindiğimi.. Gerçekten tiksindiğimi fark ediyorum.
Gerçekten tiksiniyorum..
Böyle aksi inatçı keçi gibi olmayı ben seçmedim.
"Ben başı önünde, rüzgar nerden eserse evet diyen biri olamam.." (Şebnem Ferah şarkı sözü)
Öyle.. Maalesef..
.
.
Devamı gelecek...